Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Zonguldak İline bağlı bir ilçe olan Alaplı, doğusunda Ereğli, güney ve batısında Bolu, kuzey-batı ve kuzeyde de Karadeniz ile çevrilidir.
İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olup, iç kısımlara doğru yükseltiler artmaktadır. Kıyılarda ise alçalır. Alaplı’nın en büyük yükseltisi Aladağ’ın Bacaklıyayla Tepesi’dir (1.637 m.).
İlçe topraklarını Alaplı Irmağı sulamaktadır. Aynı zamanda bu Irmak ilçeyi ikiye bölerek Karadeniz’e dökülür. İl merkezine 65 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 350 km2 olup, 2000 Yılı genel sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 44.578’dir.
İlçede Karadeniz iklimi hüküm sürmekte olup, yazları serin, kışları ılık geçmektedir. Bol yağış alan ilçenin yıllık ortalama yağış miktarı 1163 mm.dir.
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayi ve tekne yapımcılığına dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; mısır başta olmak üzere tahıl ürünleri, fındık gelmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği, kıyılarda da balıkçılık yapılmaktadır. Ayrıca arıcılık da yapılmakta olup bal üretimi önceliklidir. İlçede ahşap tekne yapımcılığı geleneksel bir uğraştır. Bu nedenle de her çeşit tekne yapımı ile ilgili işyerleri bulunmaktadır. El sanatlarından dokumacılık sürdürülmektedir.
Alaplı sözcüğü antik kaynaklarda Keles ve Cales olarak geçmektedir. Bu ismin Osmanlı Padişahı Sultan Orhan Bey’in komutanlarından Ali Alp’ten geldiği de iddia edilmiştir. Bu komutan Sakarya, Düzce, Akçakoca ile birlikte Alaplı bölgesini de Osmanlı topraklarına katmıştır.
TARİHİ:Alaplı ilçesinin eskiçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. İlk yerleşimin Alaplı yakınındaki Karadeniz Ereğlisi’nde MÖ.560-500 yıllarında başladığı göz önüne alınırsa, burasının da aynı tarihlerde yerleşime sahne olduğu sanılmaktadır. Bazı kaynaklarda Alaplı’da ilk yerleşimin Bithynia Krallığı döneminde başladığı, bunu Pers, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinin izlediği belirtilmektedir. Orhan Gazi zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
XIX.yüzyılda Kastamonu vilayeti Bolu Sancağına bağlı bir kaza konumunda idi. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1927’de Ereğli’ye bağlı bir bucak olmuş, 1966 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş ve 1987 yılında da ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede tarihi eser olarak; 1812 yılında yapılmış olan Merkez Cami ve Sivil Mimari Örneklerinden ahşap evleri dışında herhangi bir eser bulunmamaktadır. İlçede Şelaleler ve Bacaklıyayla civarı gibi mesire ve dinlenme yerleri vardır.
COĞRAFİ DURUMU :Alaplı, 1 nci deprem kuşağında 41/53 Kuzey enlemi ile 31/25 Doğu boylarında yer almaktadır Genellikle dağlık ve engebeli olan arazi iç kısımları gittikçe yükselir Karadeniz kıyılarında ilk yüksek kıyılara burada rastlanır Alaplı-Ereğli arası hemen hemen kesintisiz tepelerden oluşur Çevredeki dağlar Ereğliye doğru birbirinden ayrılarak tepecikler ve tepe dizinlerini oluşturmaktadır Ee önemli yükselti Aladağ’dır Buradan Çile tepesine ayrılan bir kol Ereğli sınırında üç kola ayrılır Batıya uzanan kol Kızıltepe (1486 m), Kantar Tepe, Orhan Tepe (920 m) adlarını alır İkinci kol, denize ilerleyen merkez dağ sinsilesidir Ormanlarla kaplıdır Dik yükseltileri vardır Ereğli içinde alçalıp yükselerek denize varır Üçüncü kol, Devrek ilçesi boyunca ilerleyip Zonguldak merkezine kadar varır İlçenin en yüksek tepesi 1637 m ile Bacaklıyayla Tepesidir En önemli akarsuyu Alaplı Çayıdır Ereğli-Ormanlı Beldesinin güneyinden 710 m yükseltili Atyaylası Tepesi yakınlarından doğar, geniş bir vadide basamaklar yaparak akar Akışı oldukça düzensiz olup İlkbaharda bol su taşır Sık sık yatak değiştirir İlçeyi adeta ikiye bölerek İlçe merkezinden denize dökülür Kavukkavlağı, Kocaman ve İnciver diğer önemli derelerdir
NÜFUS DURUMU :