|
Zonguldak'ta Antik kentler-Filyos kalesi
Filyos Kalesi (Çaycuma)
Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde Hisarönü’nde (Filyos) bulunan bu kale Ortaçağ’da yapılmıştır. Kalenin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.
Kale moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiştir. Ortaçağ’da yapılan bu kale çevresinde Roma dönemine tarihlenen mabet, tiyatro ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar günümüze gelebilmiştir. Ayrıca yakınındaki Çayır Mağarası’ndan kaleye ve kente su taşıyan su kemerleri kalıntıları da günümüze gelebilmiştir.
Kale ve yanındaki tiyatro 2001 yılından itibaren başlayan çalışmalar sonucunda kısmen restore edilmiş olup, çalışmalar halen sürdürülmektedir.
Tieion, Tieium, Tios (Filyos/Hisarönü)
Tios, Billaios/Filyos ırmağının batı yakınındaki, Zonguldak İline bağlı Hisarönü’nün bulunduğu yerde idi. Tios’un tarihçesi, İÖ.4 yüzyıl sonuna, 3.yüzyıl başına kadar uzanmaktadır.
Byzantion’lu Stephanos’a göre, kenti Miletos’lu bir rahip olan Tios kurmuş ve kente de Tion adı verilmiştir. Ancak, Prof. Bilge Umar’a göre ise, bu yöredeki Miletos kentleri İÖ.7.yüzyılda kurulduğunda ve İÖ.7.yüzyılda Miletos bir Helen kenti olduğundan, o dönemde bir rahibin, Hellen dilinde anlamı olmayan tios diye bir ad taşıması mümkün değildir.
Tios antik kentinden günümüze oldukça sağlam bir durumda ulaşan kale ortaçağda yapılmıştır. Kalenin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kale moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiştir. Ortaçağ’da yapılan bu kale çevresinde Roma dönemine tarihlenen mabet, tiyatro ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar günümüze gelebilmiştir. Ayrıca yakınındaki Çayır Mağarası’ndan kaleye ve kente su taşıyan su kemerleri kalıntıları da günümüze gelebilmiştir.
Kale ve yanındaki tiyatro 2001 yılından itibaren başlayan çalışmalar sonucunda kısmen restore edilmiş olup, çalışmalar halen sürdürülmektedir.
Mezarlık bitişiğindeki İlkçağ amphitheatron’u alanında, vomitorium’un tonozlu üst bölümüne açılan bir parça ve izleyici sıralarından birkaç taş parçası görünmektedir. Ayrıca büyük bir yapının, üç kemerli duvarı da bugün hala ayaktadır. Bunun güneybatı yakınında bir tapınak bulunmaktadır. Bu kalıntıların çevresinde çok sayıda İlkçağa ait çanak-çömlek kırıntılarına rastlanmaktadır ki, bu da İlkçağ kenti çok geniş bir alana yayılmıştır.
Ek Bilgi: (Kaynak; Kenthaber 15 Şubat 2008 tarihli “Antik Tios Ortaya Çıkarılıyor” başlıklı haber)
Karadeniz’in bozulmamış tek antik kenti özelliğini taşıyan Filyos Antik Tios’da 2 yıldır süren kazı çalışmalarına bu yılda Temmuz ayında başlanılması planlanıyor.
Trakya Üniversitesi ve Ereğli Müzesi tarafından yürütülen kazı çalışmalarının bu yıl Temmuz ay ortalarında yine start alması hedefleniyor.
Kazı Başkanı Prof Dr. Sümer Atasoy Başkanlığı’nda yürütülen kazı çalışmalarında, kentin mimari yapısı ve tarihi kalıntıları yönünde önemli buluntulara ulaşıldı.
Büyük bir yerleşim yeri tespit edilmesi üzerine bölgenin tüm ilgileri üzerine topladığını kaydeden Filyos Belediye Başkanı Hilmi Uzun, kazı çalışmalarının Temmuz ayı ortasından Ağustos ayı sonuna kadar olan 1.5 aylık süreçte yapıldığı söyledi.
Zamanın yetersizliğinden yakınarak yıl boyunca çalışmaların yapılmasını isteyen Uzun, “Çok önemli buluntular ortaya çıktı. Kamuoyuna zaman zaman anlatıldı. Ortaya çıkarılan eser ve buluntular bizi heyecanlandırıyor. Ama bir sıkıntımız var. Üniversiteler kapandığında kazı çalışmalar başlıyor. Okullar açıldığında bitiyor. Yani Temmuz ortasında başlayıp, Ağustos ayı sonunda bitiriyor. Yaklaşık 1.5 aylık süreçte yapılıyor. Bizim için zaman çok kısa oluyor. Zaman, çalışmalarında ileri boyutlara ulaşmasına yeterli olmuyor” dedi. Çalışmaların tüm yıla yayılması için Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen ve milletvekilleri, ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz’ün yoğun girişim ve çabalarının bulunduğunu anlatan Uzun, “Kazı çalışmalarının tüm yıla yayılabilmesi için öncelikle ZKÜ’ de arkeoloji bölümü açılabilmesi için çaba sarf ediyoruz. Rektör Bektaş Açıkgöz’de konuya çok hassas davranıyor. YÖK’ten bölüm açılabilmesi için onay çıktı. Açılabilmesi için öğretim görevlisi gerekli. Kadroyu tamamlama uğraşını sürdürüyoruz. Bu konuda da aşama kaydedildi. Öğretim görevlisi sorunu çözüldüğünde arkeoloji bölümü, resmen açılacak. Bu bölüm açıldığında buradaki çalışmalar tüm yıla yayılır. Uygulamalı olarak eğitim verilir. Çok güzel neticeler ve gelişmeler olur” diye konuştu.
ÖNEMLİ BULGULAR
İstanbul Üniversitesi Mühndislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim görevlisi Yar Doç. Dr. Fethi Ahmet Yüksel ve Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy’un Zonguldak-Çaycuma-Filyos Arkeolojik çalışmalarla ilgili hazırladığı raporda da, yerleşim alanının tarihi ve mimari yapısı hakkında önemli bulgulara rastlanıldığı belirtiliyor.
M.Ö 7. yüzyılda Miletos şehrinden gelenler tarafından kentin kurulduğu belirtilen raporda özetle, “Persler, Romalılar, Cenovalılar ve Osmanlılara kadar çok sayıda dönemde bölge yerleşim merkezi olmuştur. Burada modern yerleşim alanları antik kentlerin üstüne kurulmuştur. Roma dönemine ait toprak üstü kalıntılardan, liman surları, su kemeri, tiyatro, savunma kulesi ile antik liman ve mendireğiyle Filyos’daki antik kent bu açıdan bozulmamış tek yer konumundadır. Filyos’ta görülebilen ve kısmen de olsa korunabilmiş. Arkeolojik yapı kalıntıları, beldenin arkeolojik önemini ortaya koyan bir başka unsurdur. Burada bir sur duvarı yer almaktadır. Bu surun devamlılığı ve yapı temellerinin belirlenmesi durumunda surun özgün mimarisi ortaya çıkarılacaktır. Tiyatronun önemli bir kısmı tahrip olmuş ve taşları yapı taşı olarak sonradan kullanılmıştır. Oturma sıralarının bir bölümü ile skenesi, paradosları ve batıdaki Analemna duvarının bir bölümü korunmuş olan diazomalı tiyatro yapısıdır. Tiyatro binasının kuzeyindeki aguadak’ın(su kemeri) birkaç kemeri korunabilmiştir. Bu yapı, kentin suyunun uzak mesafelerden getirildiğini göstermektedir. Tiyatro çevresindeki taş yapının etrafından GPR ölçümleri yapılarak mimarisine ait bulguların saptanması hedeflenmiştir. Mağara olarak isimlendirilen yapı aslında dehlizli bir mimari yapı kalıntısıdır. Mağaranın iç duvarları harçlı ve derhizlidir. İçinde bir çok bölümler ve odalar bulunun bu yapının üzerinde jeoelektirik ölçümler yapılarak girişin uzanımı araştırılıyor. Denizin içine doğru uzanan ve sular altında kalan antik limana ait kalıntılar mevcuttur. Aynı zamanda, limanın varlığı antik çağlarda Filyos’un önemli bir yerleşim alanı olduğunun kanıtıdır” ifadeleri yer aldı
ZKÜ Rektörü Prof Dr. Bektaş Açıkgöz’de, üniversite bünyesinde arkeoloji bölümünün kurulduğunu fakat öğretim görevlisi bulunmaması nedeniyle açılamadığını kaydetti. Rektör Açıkgöz, bölümün açılabilmesi için tüm hızıyla çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti.
|
|